İzmir’de Kuraklık Tehlikesi: Uzmanlardan Kritik İkazlar

İZMİR Katip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) Orman Fakültesi Orman Mühendisliği Kısmı Havza Amenajmanı Anabilim Kısmı Lideri Doktor Öğretim Üyesi Ufuk Özkan, meteoroloji varsayımlarına nazaran 3 aylık periyotta sıcaklıkların yer yer mevsim normallerinin üzerine çıkacağını belirterek, “Yağışların da mevsim normallerinin altında olması bekleniyor. Kuraklık ve su sorununun afet boyutunda incelendiğini ve acil hareket planlarıyla kısa, orta ve uzun periyoda yayılmış entegre idarenin oluşturulması gerekiyor” dedi.

Kentin içme suyunu karşılayan barajlardaki su düzeyleri gün geçtikçe düşmeye başladı. İzmir Su ve Kanalizasyon Yönetimi’nin (İZSU) datalarına nazaran, Gördes Barajı büsbütün kururken, kentin içme suyu gereksiniminin büyük kısmını karşılayan Tahtalı Barajı’nda su düzeyi yüzde 5,57’ye geriledi. İKÇÜ Orman Fakültesi Orman Mühendisliği Kısmı Havza Amenajmanı Anabilim Kolu Lideri Doktor Öğretim Üyesi Ufuk Özkan, İzmir’de uzun periyot yağış görülmediğini lisana getirerek, “Orta ve uzun vadeli iklim projeksiyonlarına bakıldığında bu yazın kurak olarak geçeceği raporlarla gözüküyordu. Lakin raporların bu kadar yüksek doğrulukta çıkması, kuraklıkla çaba kapsamında raporların ne kadar değerli olduğunu ortaya koymuş oldu. Artan sıcaklıklar, azalan yağışlar ve bu yağış rejiminin düzensizleşmesi buharlaşmanın artmasına yol açtı. Hasebiyle eksilttiğimiz suyumuzun yerine koyamadığımız üzere, yeni yağışların da gelmemesi ve artan buharlaşmayla daha fazla su kaybetmeye başladık” tabirlerini kullandı.

‘BUHARLAŞMA KONUSUNDA KASVET YAŞAYACAĞIZ’

Meteorolojinin yeni varsayımlarına nazaran 3 aylık dönemlerde sıcaklıkların yer yer mevsim normallerinin üzerine çıkacağını belirten Özkan, “Yağışların da mevsim normallerinin altında olması bekleniyor. Bu da mevcut dertlerimizin daha da artarak şiddetlenmesi ve daha dramatik tahlilleri yürürlüğe koymamız gerektiğini işaret ediyor. Kasım ayı sıcaklıklar bakımından mevsim normallerinin üstünde olması bekleniyor. Tekrar buharlaşma konusunda düşünce yaşayacağız. Suyun çoğunluğu kişisel kullanım olan, İzmir üzere büyük kentlerde ferdî tasarruf kıymetli bir yol olarak karşımıza çıkıyor. Lakin su kesintileri tahminen 2 günü ya da 1 haftayı kurtarmada tesirli bir rol oynar. Orta ve uzun vadede yağmur suyu hasadı, gri su kullanımı, deniz suyu arıtma üzere alternatif ve birebir vakitte tabiat temelli tahlillerle ekolojik manada da desteklenmiş kapsamlı su idaresi siyasetlerinin oluşturulması ve uygulanması gerekiyor” diye konuştu.

STRATEJİ PLANLARI

Kuraklık ve su probleminin afet boyutunda incelendiğini ve acil aksiyon planlarıyla kısa, orta ve uzun periyoda yayılmış entegre strateji idare planlarının oluşturulması gerektiğini lisana getiren Özkan, “Su kesintilerinin yanı sıra fazla su kullananın fazla ödeme yapması, kişisel ve sanayi kullanımında ya da büyük işletme kapsamında ölçeklendirilerek bir kotalama sisteminin uygulanması yararlı olacaktır. Bilhassa basıncın yüksek olduğu ve kullanımın yüksek olduğu saatlerde altyapı sistematik olarak zorlanıyor ve gerilim altına giriyor. Sistemlerin güvenliğini sağlamak ve kayıp kaçağı azaltmak için belirli saatler dahilinde sistemlerdeki basınç düşürülerek hem kullanım sınırlaması yapılabilir hem de sistemlerin bakım ve tamiri için gerekli vakit aralığı sağlanmış olabilir. Orta vadede ise Türkiye’deki büyük kentlerin altyapısı incelendiğinde suda yaklaşık 3’te 1 oranında kayıp kaçak bulunuyor. Münasebetiyle tertipli ve sistematik altyapı taraması ve bunun sonucunda da tesirli ve süratli tahlil sunan uygunlaştırma ve tamirat siyasetinin da gündeme alınması gerekiyor. Zira kayıp kaçağı ne kadar çok azaltırsak yeni su kaynakları oluşturmadan ya da alternatif usuller keşfetmeden evvel daha az maliyetli bir formda sıkıntımıza devalar üretmiş olacağız” dedi.

About The Author

admin

See author's posts