İzmir’in Balçova ilçesinde polis merkezine düzenlenen silahlı taarruzda yaralanan Galip Güleç, olaydan sonra kaçmaya çalışan saldırganın gizlendiğini görüp polisi uyardığını ve bu durumu fark eden saldırganın ateş açması sonucu yaralandığını söyledi.
Salih İşgören Polis Merkezi’nde 8 Eylül’de, 2 polisin şehit olduğu, 2 polisin yaralandığı olayda saldırgan E.B’nin (16) pompalı tüfekle ateş açarak elinden yaraladığı Güleç (37), Dokuz Eylül Üniversitesi Hastanesi’ndeki tedavisinin akabinde taburcu edildi.
Sol el tarak kemiklerinde kırık meydana gelen ve kolu alçıya alınan Güleç, yaşadıklarını AA’ya anlattı.
“Seslendim ancak duyuramadım sesimi”
Beyaz eşya tamircisi Güleç, akın sırasında polis merkezi yakınındaki meskeninin balkonunda olduğunu ve silah seslerini duyduğunu söyledi.
Daha sonra E.B’nin kaçmaya çalıştığını, ardında 1. sınıf emniyet müdürü polis başmüfettişi Muhsin Aydemir’i gördüğünü ve Aydemir’i uyarmaya çalıştığını anlatan Güleç, şunları kaydetti:
“Balkonun önünden maskeli bir halde çocuğun geçtiğini gördüm. Gerisinden da merhum Muhsin ağabeyin peşinden koştuğunu gördüm. Bayan polis gerisinden seslendi. ‘Amirim, silahlı’ diye uyardı. ‘Durdurmamız lazım’ diye hareket etti, peşinden koşmaya devam etti. Seslendim lakin duyuramadım sesimi. Keşke olmasaydı. Sesimi duyabilseydi tahminen hayatta olacaktı. Sonrasında tekrar seslendiğimde ise çocuk seslendiğimi gördü. En büyük avantajım ‘ağabey, otomobillerin arasında’ dedikten sonra ateş ederken bana baktığını, namluyu çevirdiğini görmem oldu. Balkonda kendimi yere atmasam elim yerine göğsümden ya da başımdan da vurulabilirdim. Muhsin ağabey vurulduktan sonra çocukla göz göze gelip ateş ettiğini anlayıp kendimi yere attığım sırada Allah’tan öteki polisler sesimi duydu. Taraflarını değiştirdiler. O formda çocuğu etkisiz hale getirdiler.”
“Birini gördüğü anda pusuya yatıyor”
Güleç, saldırganın serinkanlı olduğunu anlatarak, “Koşma diye bir şey yok. Çocuk otomobillerin ortasında, geriye bakarak yürüyor. Birini gördüğü anda pusuya yatıyor. Otomobillerin ortasına siniyor. Çok profesyonel. Koşmadan, bu türlü geleni bekleyerek atılım yapan bir çocuktu. O polisler benim sesimi duyup taraf değiştirmeseydi onlar da ziyan görmüş olabilirdi.” diye konuştu.
Saldırıda yaralanan 2 polis memurunun da sıhhatine kavuşmasını dileyen Güleç, “Benim yaptığım herkesin yapacağı bir şeydi zira kimse omzunda bayrak taşıyan bir beşere ziyan gelsin istemez. Onlar seni, beni koruyor. Bu beşerler bizi koruyan beşerler. Bütün halk bunu yapardı.” dedi.
Olayda şehit olan ve yaralanan polisleri tanıdığını, sık sık sohbet ettiklerini anlatan Güleç, saldırganı ise tanımadığını belirtti.
Güleç, elindeki yara nedeniyle bir mühlet mesleğini yapamayacağını söz ederek, elinde 5 santimetre uzunluğunda 3 platin olduğunu, ikinci bir ameliyat olma ihtimalinin bulunduğunu, doktor kontrollerinin süreceğini sözlerine ekledi.
Baba Zafer Güleç de oğlunun polisleri uyarmasının kendisini gururlandırdığını söz etti.
Ailelerin çocuklarını takip etmesinin ehemmiyetine dikkati çeken Güleç, “Çocukların hangi internet sitelerinden nelerle ilgilendiğini bilmemeleri, çocukların yanlış yollara sapmaları maalesef toplumumuzda bu tip olaylara sebebiyet veriyor. Ailelere bu mevzuda büyük misyon düşüyor.” sözlerini kullandı.
About The Author
